Kayıtlar

2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yoldan Çevirdiklerim

otobüs numarası neredeyse altı yüzlere varmış Söz gelimi (söz gelini) aklımdan çıkmayanın adı Burak olsun Bir sonraki Burak (bir sonraki durak Cengiz Topel) Yanımdaki telefonuna havuz gibi atladı şimdi bir deniz, sonunda en derin okyanus bazen sığlaşıyor bazen derin Midemdeki çikolata ve kahve dışarı akmak istiyor Cüzdanımda sadece kağıt beş lira Anlamsızca aydınlatılmış alçak binalar Birbirinin arkasında yemek bekleyen Araplar Türkler heykel at nerede ön koltuktaki çocuk bir twitin ekran görüntüsünü aldı birine yollayacak ama emoji bulamıyor sağa sola sağa sola benim kadar emoji arayan var mı esmer ensesi hiç tıraş edilmemiş küpeli çocuk gönlünün emojisi yok açıklama yazdı Karyaya yolladı Şimdi google çeviriden " yoldayım" I am on the way tam tersini yazıp Türkçe kontrol etti Çarpanların yeri değişse de çarpım değişmez Çeviri esmer enseden "okay" aldı Yanımdaki telefona scuba divingle iyice daldı Altı yüzlü otobüs İngilizce sağlamcısını ve

Endişeler Cumhuriyeti

yazıp yazmamak konusunda çok düşündüm hatta defalarca yazdım sildim kafamın içinde belki ilk kez taslak olmadan doğrudan yazıp bitireceğim düz yazı olacak. Maddeler halinde yazarsam düz yazı olur mu? 2012 yılında merdivenlerden korkma ile başladı. önceleri de rüyamda sürekli merdiven görürdüm ama artık rüya dışında da herhangi bir merdivenin başına geçtiğim zaman aşağıya yuvarlanmaktan korkar olmuştum. o zamanlar zorlu şantiyesinde çalışıyor olduğumdan ve oldukça fazla merdiven basamağı inmek durumunda olduğumdan korkumun normal olduğuna kanaat getirmiştim. bu sadece başlangıçmış. sanırım yine 2012 lerde fark ettiğim ama daha öncesinde başlamış olan anahtar kaybetme anahtar unutma korkusu başladı artarak devam etti. sabah evden çıkarken anahtarı yanıma aldığımdan emin olsam bile tekrar kontrol ederdim. eve gitmeme az zaman kaldıysa mutlaka çantama bakardım. hala da bakıyorum. sokakta kalmayacağımın güvencesi anahtarlar.  2015 yılında başlayan giysim üzerinde fark etmediğim bir aç

rüya silsilesi ve sabah 5ler.

madem ki akıl defteri o zaman rüya silsilesi ile numaralı halde: önce saadet isimli bir kadınla küçük ve arabanın içine bindiğim zaman sağı solu görünmez hale gelen sadece şoför mahallinin küçük cam açıklığı olan sürekli molalı bir yolculuk içindeyim. mardinde mezbaha yeni mardin ile eski mardin arasındaki yokuştaydı hala da öyledir sanırım. aynı zamanda burada kaynak suyu var. oraya gidiyoruz eyüpsultan cami oradaymış içeri giriyorum restorasyon yapılıyor o kadar kötü ki restorasyon duvar tavan siyah etamin kumaş ile kaplanmış ve kırmızılı yeşilli çiçeklerle bu çiçeklerin birleştiği yerlerde de 90larda herkesin evinde olan bazıları ezan okuyan duvar saatlerinden var. hem duvar hem tavanda saatler canımı sıkıyor. bunlara ne gerek vardı diyorum. ordan oraya gezerken bir kitap buluyorum sanki eski yunan filozoflarını anlatan 1000 sayfanın üzerinde kalın bir kitap onu alıyorum yanıma bunu buradan çıkartayım zaten kimsenin okuyacağı kıymetini bileceği yok diyorum onlar sadece namaz öğr