Çekim Kanunu

 Hahayt neymiş bireysellik ve ben merkezcilikmiş bunu söyleyeni dikkate almak için kendi eleştiresinde ne kadar toplumcu olduğuna da bakmam lazım.  Burası atış tutuş sahası olduğu için kolayca siktirsin diyebiliyorum. Siktirsin. Yapıştırmalı girizgah sonrası. Akşam üzeri içtiğim kahvenin yaşlı dünyasına girişimi kaç yıldır gösterdiğini bilmiyorum. Gece uyuyamıyorum. Kahve benim için çok uyarıcı artık. Şu siktirsin öncesine eklemek istediğim birkaç şey çıktı kafamda bazı çekirdeklerin aniden çimlenmesi gibi bu kadar zamandır şiştiği için çatladı ve çimlendi. Şirket kurarken esasen hiç düşünmedikleri ama bir web sitesi hazırlamak gerekli olduğunda bir PR gereği hazırlanan vizyon ve misyon bölümlerini fark etmeden bu bloğa yazmıştım. çünkü popüler kültür vücudumuza ne balık ama nasıl da güzel omega 3ler 5ler aldım diye yerken yediğimiz plastik gibi oramızda buramızda birikir. Deodorant diye sıktığımız aerosollerdeki alüminyum gibi  götümüze başımıza doluşur, günde 3 kere dişini fırçala diyen adamın tavsiyesiyle beynimize florür ile dolu bir patates gibi gelişir. Bazen bu böyle olmaz diye dişimize amalgam diye doldururlar bazen yanağının hacmi bana doğru gelse daha yakın oluruz diye silikon olur yüzüne gözüne bulaşır. Halbuki istediğimiz her birinden bambaşka olmaktır. Aynı malzeme ve yöntemlerle her birinden bambaşka olacağımıza öyle eminiz ki. Bendeki öz herkesinkinden bir başka ve süper özel denmişti. Bunu bize damardan zerk etmişlerdi. Hatta eğer bunu fark etmediysen ve onu henüz ortaya çıkaramadıysan ama büyülü bir an mutlaka var ve o zaman içindeki elmas ortaya çıkacak ve herkes öğrenecek. Böyle bir şey yok. Böyle bir şey yok. Kimse özel, seçilmiş değil. Trilyonxtrilyon üssü milyon düşünen insanlık bile sıçramaları tek bir anda 10 günde yapmamıştır. Hep beraber hadi bakalım deyip bile değişmemiştir tarih. Popüler kültür dediğimiz şey Andy Warhol renklerinin öyle çok ötesinde ve şerefsiz ki ortalamanın aklı ile hareket etmek zorundasın zaten. İnsanlık ortalamanın aklı ile bir yere gelmiştir. Zeki adamlar arada heder olmuştur. Hiç de arabesk sitemkar bir dantel gibi haykırmıyorum sandıktan. İnsan bir araya gelince ileri geri hareket edebiliyor bu da bir ortalama gerektiriyor. Bu sizin bildiğiniz aritmetik ortalama da değildir. Toplum ortalaması içinde bulunan bireylerin toplamının adedine bölünmesi ile elde edilemez. Bu çizgileri fark edip de he tamam o zaman biz bazı akli kamillerle sıçrayacağız diyenler sıçramaz, sıçar. Bu çok açıktır. Tarih bana destek ver yavrum. Sağımdan solumdan gelen keko lafların çıktığı ağızların hepsine ideal uzunluktaki küreğim ile vuruyorum. Özetle her birimiz birbirimize öyle çok benziyoruz ki ancak küçük detaylarda ayrılabiliriz. ve kimsenin de tüm dünyayı değiştirmesine gerek yok ve gücü de yetmez. Onun için içimden gelen her türlü kekolojik zımbırıtıyı buraya yazmaya hakkım var. İlk bu blogu açtığımda da misyonum eskileri buraya taşımak sonrasında yenilerini yazmaktı. Buradaki amaç içimi dökmekti anacığım. Sonra geldiler ve her yandan aptal aptal konuştular. Ben de sustum. Şimdi de serotoninlerimin intakeni bile ayarlamakta zorlanıyor kafam. Aptal gibi sustum. Susma serotonin Yakın zamanda anladım ki herkes herkes kadar aptal. O zaman lets go. 

Az önce kafamın içinde Spotifyla kısa bir çekişmeden sonra sosyal medyada kendi kendimi hackleyeceğim türlü çeşit persona yapayım o zaman dedim. Sizin beni sokacağınız kalıpların çeşitlerini göresim geldi. 

Eskisi gibi arapsaçı. 

Bir zamanlar imza yetkisi almışken ve fakat deneyimim, minyatür bile kibrit kutusu içinde yatak odası sahibi olacak kadarken kendi hapishanelerinde kibritlerinden köprüler barajlar inşa eden tutsaklarla aşık atmaya çalışıyordum. Belki kolay bir tahmin olmadı ama elbette ki ben yenildim.