Kayıtlar

Alakadar

Resim
sanırım okuma yazmayı öğreneli uzun zaman olmadığı bir zamanlar yedi sekiz yaşlarında bir aralık sonu komşulara yılbaşı notları yazıp kapılarının altından evlerinin içine attım.bazılarını balkonlarına atmış olabilirim. notlar sadece biraz eğlenmek, merak edilmek gibi duygularla yazılmıştı ya da öyle olmalıydı. çocukken bazı projelerimi hayata geçirmek için büyük bir istek duyardım ama zaman içinde ne yazık ki aksi yönde yönlendirildim. bu basit eğlence planları hoş karşılanmadı. bu eski notlara gelirsek. gayet masumane yazılmış notlardı belki noel baba imzası ile yollamasaydım daha iyi olurdu. "Size yılbaşında hediye getireceğim. -Noel Baba" diye yazmıştım. Bodrum katı da sayarsak(bodrum katları saymak Alman tarzı sanırım) altı katlı bir binada yaşıyorduk sağlık lojmanları işte Mardin'e son gidişimde bir Harlem apartmanı olarak bulduğum iki apartman ile bambaşka bir mahalleye dönüşmüş olan lojmanlar. Sanırım seksen yedide taşındık oraya bu taşınma ile ilgili çok net hatı

Sabunsu Memleket

Resim
başlarken " güzel bir kalemim olsa keşke " kimsenin olmadığı bir şehirde tek başıma yaşıyorum otobüslerde kimsecikler yok ama ben hep ayakta kalıyorum trende, ipten aşağı mandallarla sallanan çamaşırlar gibi tutunup gideceğim yere kadar havada asılı kalmak için bir tutamak yok her yer ağzına kadar dolu ama kimse yok zaman zaman evde bir nefes sesi oluyor bir bakıyorum benden başka kimse yok bazen telefon çalar arayan: hiç kimse çalışırken de bilgisayarım var sadece beraber çalışırız akşama kadar ikimiz masaüstündeki kuzgun ve ben her gün ekrandan yüzünü sevip sahteliğini inkarla düğmesine basıp monitörü kapatıp bütün ışıkları yanan hiç kimselerin yaşadığı evlere koşan diğer hiç kimseyle birbirimize omuz atıp itip kakıp bulup oturduğumuz yerde hiç omuz atmamış gibi mağrur edayla denize binip tıngır mıngır hiç kimse memleketinin karşı yakasına gideriz. akşamlar çok sevdiğiniz ışıklı direkli içine ansızın sızan giyotin korkusu gibi bir kalp işkencesi Gü

Kalıntı, Çöküntü ve Başkalaşım

Resim
Eylülde yeniden düzenlenen okul servisi fiyatları açıklandı mı? Size çaresiz ve yalnız olmayı yazayım biraz. Şimdilerde, son 13 yıldır; yıl "bin dokuz yüz" diye başlayamıyoruz tarih söylemeye. havası değişti artık ama anlatacaklarım "bin dokuz yüz"lerde geçiyor. 90'lardaydık hatta seksenlerden yeni kurtulmuşuz. Yıl 1990 ilkokula başladığım yıl. O zamanlar ilkokul deniliyordu, şimdiki gibi ilköğretim ilk dört yıl gibi değildi. İlkokul oydu işte. Okul öncesi saçmalığı ana sınıfıydı. Çocuklar biraz da okulda takılsınlar, anneleri börek yapsın, patates haşlasın, okula göndersin formatındaydı. Ben anaokuluna gitmedim. Orada bahsedilen ‘ana’nın neden bahsettiğini hâlâ biliyor değilim. Anaokuluna da gitsem söylemezlerdi. Onların da bildiğini sanmıyorum. Pek çoğu ‘anaokul öğretmeni sizin anneniz gibi olduğu için ikisini birleştirmişler, anaokulu demişler’ der bence ya da belki buradan ahkâm kesmek pek hoşuma gidiyor. Bu uzun dolambaçlı girişe son bir şey da

Cerh

Resim
bu bayram her sabah uyandığımda ev tatili  diyorum. tatil bayram tatil bayram.tali tatil peh. bayram yapaylaşan bu bayram kan gölü hayvan gövdesi kasları böbrekleri derileri. her seferinde aklımdan geçen bir an için hayvanlarla insanların yer değiştirmesi. çok işlenen bir tema klip ve sairede. çok can yakıcı değil mi. diğer taraftan bakalım Allah için kestiğinizi sandığımız bir çoğu mundar hayvanlar. buzlukta bekleyen kavurmalar vejateryan değilim ateist deist gayri müslim de değilim. bilebilirseniz kategorize etmezseniz müslümanım. kurban bayramı bir çeşit katliam. üzgünüm .yıllar yılı kurban geleneğiyle yaşayan inkalar minkalardan sonra kolay vazgeçilecek bir şey olmazdı ( azıcık okuyun ) ki fark ettiyseniz namazdan çok değer verilen bir ibadet. kurbanda çokça dayanma ve gölgeleme var. öldürme, kan dökme güçlü olma, gücü kabul etme süper ego, eski uygarlıklardan bugüne kadar taşıdıkları güçlü bir suçunu suçsuzla baskılama ve gölgeleme var. kurban etmenin adak adamanın temelinde suç

Bodycup

Resim
 Kendi içim gurbetse bana  Varlığıma zulmedip  Sılayı istesem  Hicap ile varsam ona  Beklemeden çok mudur?  Yokluğumu bilemem ben, çok ağır  Soyunup da çıkar isem kalıptan  Bir olmayı öğrensem de kusurla  O vakitte, üryan olmak ayıp mı?